Mısır Vizesi


Eğer Mısıra gitmek istiyorsanız ve pasaportunuz bordo ise maalesef ki vize almanız gerekiyor. Ben Mısır’a gitmeye karar verdiğimde internetten araştırmıştım fakat belgelerin internette olduğu bi site bulamamıştım. Sonra bir vize şirketine mail kanalıyla ulaşıp nasıl mısır vizesi alabileceğimi sordum. Bu şekilde belgeleri öğrenmiş oldum. Vize başvurusu için gerekli olan evraklar:

1- vize başvuru formu: gitmeden internetten bu formu çıktı alıp doldurup öyle gidin

2-Pasaport: en az 6 ay ya da 1 senelik olması gerekiyor.

3-vize talebi dilekçesi: bunu önceden hazırlamanıza gerek yok yanınınzda bi a4 götürün elçilikte sıra beklerken bile yazabilirsiniz. 

4-2 adet vesikalık fotoğraf

5-uçak bileti: kesinlikle uçak biletinizi almış bir şekilde gidin yoksa orda iki ayağınız bir pabuca girer. Ve biletin çıktısını almalısınız.

6- Eğer reşit değilseniz babanızın veya annenizin banka hesabı ekstresini almalısınız. Zaten bankaya vize için ekstre istiyorum dediğinizde onlar ayarlıyor.
7- Pasaport ve kimlik fotokopinizi de unutmayınız.


Bu evrakları tamamladıktan sonra İstanbul Bebekte bulunan mısır baş konsolosluğuna gidiyorsunuz özellikle sabahtan gidin. Benim aldığımda saat 1 2 gibi kapanıyordu ona dikkat etmelisiniz. Gittikten sonra sıranızı bekliyorsunuz. Belgelerinizi size verilen üstünde numara olan barkod karşılığı kabul ediyorsunuz. Aşağı yukarı bir hafta içinde size mail hesabınız üzerinden mail geliyor. Kabul edildi şu belge lazım tarzı. Bir de vize başvurunuzu o 90 günün vizeyi aldığınız günden itibaren başladığını bilerek alınız. Ve bu 90 günün 30 günü mısırda kalma hakkınız var. Bu 30 günden sonra 10-12 gün kadar daha vize uzatmak için zaman veriyolar. Bu süre içerisindede dönerseniz sıkıntı olmaz. Hepinize şimdiden iyi gezmeler.

Bu yazı misafir yazarımız Yusuf Küçükçakır tarafından yazıldı. Siz de yazılarınızı göndererek blogumuza konuk olabilirsiniz.Yazılarınızı iletişim bölümünden veya ayirdindayim@gmail..com adresine gönderebilirsiniz.
Things to know before you start;
1 Dollar = 18EP


Hello, that day we woke up early in the morning, like 9 am. Don't say that is not an early time to wake up. It really is for Egypt conditions. People open their stores generally at 11am in Cairo. Because they go to sleep very late. So that I don't think Egyptian people are having effective days in their lives.

  We took a taxi from Nasr City which is a location near to Old Cairo, and went to Pyramids in Giza after a 45 minutes long taxi drive. This costed us 65EP to us. This is a really cheap price compared to USA and Europe. But you should be really careful about the prices in Egypt. Because if you are tourist you will always face with overcharging. The best way to minimize costs is bargaining. I know, it is not a traditional way to buy something by bargain in USA or Europe but, the things are going on this way here.

Rules of Bargaining

  • Be stubborn.
  • Have an idea about genereal prices, so that you can estimate the right value and buy something easily by estimating values which make customers and sellers satisfied.
  • Don't be so interested with the product, that will give power to seller.
  • Act like you can leave the store anytime if you are not satisfied with price.

These rules may sound weird. But it is what it is in Egyptian Culture. You can also use this rules in middle east countries and Turkey.Cultures are very similar.

 In Egypt, especially in Khan Khalili(Africa's biggest bazaar) products have prices 7-8 times higher than their normal prices. Prices may sound cheap if you use a valuable money too. But why you should pay higher, instead of having chance to buy more of it ?

 After going to Pyramids, we got into the area by paying 80EP(for students). Technic was amazing. I really inspired from the pyramids. They stay there as the evidence of Ancient Egypt's power.



At the entrance you will see horses and camels ready to be hired. You can travel around the whole area of pyramids there. For 1 hour of it we paid 90EP for a person. But also I know a guy who came here and paid 900 EP for a horse,also for 1 hour.Let's remember the rules of bargaining.90 EP is a price for Egyptians. So this is the normal value.Here, if you have a friend who knows Arabic, that will work perfectly. Because they know that, you will need something to travel the whole area.

I hope you enjoy your vacation. See you soon!
Mısır'da gelişmekte olan ve büyük potansiyele sahip sektörlerden birisi de inşaat sektörü. Kahire'nin merkez bölgesi olan Eski Kahire'nin büyük çoğunlukla çürümeye yüz tutmuş binalardan oluşması şehir merkezi için bir yeniden yapılanmayı zorunlu hale getiriyor, fakat hükümet Kahire'de kentsel dönüşümü göze alamayacak kadar güçsüz. Bu nedenle de binlerce yıllık kadim şehir Kahire yavaş yavaş zamanının gerisinde kalıyor, son nefeslerini veriyor.Maalesef Kahire artık Mısır'ın gelecekteki idari planları arasında da yok.
Kahire El Ezher parkında bir seyir tepesi

Yukarıda da bahsettiğim gibi Kahire'nin kalabalığı ve düzensizliğiyle baş edemeyen hükümet çareyi yeni bir başkent inşa etmekte bulmuş. Ama sıfırdan yapay bir başkent inşa etmeye de gücü yetmeyen darbeci hükümetin ilk yaptığı iş yabancı ülkelerden bu işi üstlenmelerini istemek olmuş. Çinli yatırımcılar da görüşmeler sonucunda 35 milyar dolar bütçe ayırıp yeni bir başkent inşa etmeyi kabul etmiş.

Bu yatırımla beraber toplamda 45 milyar dolara inşa edilecek başkentin 35 milyar doları Çinliler tarafından üstlenilmiş.

2015'te açıklanan projede, başkentin yapılma sebebi olarak Kahire'deki düzensizlik ve kalabalık gösterilmiş. Yani hükümet, asırlar boyunca dünyanın önemli ticari, kültürel merkezlerinden ve Mısır için büyük bir marka olan Kahire'yi gözden çıkarıp, yapay, bir geçmişi olmayan ve doğallıktan yoksun bir şehir inşa etmeyi tercih etmiş.

Kahire'nin doğusunda, 700 kilometrelik bir alana inşa edilecek olan yeni başkent, tamamen çölün ortasına inşa edilecek. Yani aslında Mısır'ın yaşam kaynağı olan ve nüfusun büyük çoğunluğunu besleyen Nil Nehri ile de bir ilgisi olmayacak.
Kahire'de Nil nehrinde bir gün daha bitiyor.

Yeni başkentte binden fazla camii, akıllı mahalleler, dünyanın en büyüğü niteliğinde olacak bir park ve 5000 kişilik bir konferans salonu inşa edilecekmiş. 5 yıl içerisinde tamamlanması beklenen yeni başkente Hintliler bir tıp merkezi, Suudiler de bir İslam merkezi ve Camii inşa edecek.

 Bütün bir başkentin yabancı sermaye tarafından üstleniliyor oluşu ve şehri farklı ülkelerin girişimlerinin şekillendirecek olmasının Mısır için tehlikeli olacağını düşünüyorum.. Afrika ve Arap dünyasının güçlü ülkelerinden, köklü tarihiyle belli bir gelenekten gücünü alan Mısır'ın bu denli radikal bir değişiklikle beraber Kahire'yi kendi haline bırakarak tamamen yapay ve yabancı sermayenin ürünü olan bir şehri idari merkezi yapması bence alınan kararlara ve ülke siyasetine de etki edecektir.

Orada yaşayacak olan her Mısırlı şehrin yabancılar tarafından inşa edilmiş olduğunu iliklerine kadar hissedecek, çünkü şehir zaten dinamik yapısı itibariyle Mısır kültürüne yabancı bir şehir olacak. Dubai tarzı bir şehir yapılanmasının örnek alındığı açıkça görülen yeni şehrin halk itibariyle de Dubai kültürüne en ince ayrıntısına kadar yabancı bir halka hizmet verecek olmasını da ayrı bir tezat. Petrol zengini körfezlilerle Mısır'ın gariban halkını aynı kefeye koymak zaten daha en başından hatalı. Tabii ben yeni başkentimde sadece hali vakti yerinde olan zengin vatandaşlarımı istihdam edeceğim, gerisi ne yapıyorsa yapsın, Kahire de onlara kalsın diyorlarsa bilemem..











  Mısır'da yerleşim yeri alanları, ülke alanınına kıyasla çok dar bir alana sıkışmış durumda. Bunun nedenine indiğimizde ise aslında Mısır diye bir ülkenin varoluşunun da nedenini anlamış oluyoruz.
Nil Nehri.
Nil nehrinde gün batımı



 Varlığıyla tarım alanlarının oluşmasına sebep olan ve bölgeyi insan yaşamı için elverişli bir hale getiren Nil nehri, deniz kıyıları dışında yaşamın olduğu tek bölge olarak karşımıza çıkıyor.

Mısır Nüfus Yoğunluğu haritası


Resimde açık renkle belirtilen yerlerde yaşam neredeyse yok denecek kadar azken, koyu kahverengiyle gösterilen yerlerde kilometre başına düşen insan sayısı 1000 kişiden fazla.
Bu oran Ankara'da kilometre başına 400-500 kişi arasındayken, İstanbul'da kilometre başına 2700 kişiden fazla.


 Dolayısıyla Mısır'ın büyük çoğunlukla çöl oluşunu ve mevsim farketmeksizin bolca güneş alan bir ülke olduğunu düşündüğümüzde, güneşin iyi faydalanıldığında ülke ekonomisine güçlü bir destek olabileceğini görüyoruz. Fakat gelgelelim işin pratik kısmında işler hiç de öyle yürümüyor. Mısır elektrik ihtiyacının yüzde 1'i bile güneş enerjisiyle karşılanmıyor ve geri kalanın büyük çoğunluğu fosil yakıtlardan sağlanıyor.

Yandaki şablonda gördüğünüz üzere Mısır elektrik üretiminin %53'ü doğal gaz, %41'i de petrolden karşılanıyor. Tüm elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı ise %1.


Yenilenebilir enerjiler açışından bu kadar zengin bir ülkenin elektrik üretimi şablonunun bu şekilde olması aslında yine ne kadar plansız yönetildiğini gösteriyor.

Dünyadaki güneş enerjisi potansiyellerine bakıldığında ise Mısır'ın da içinde bulunduğu Sahra Çölü bölgesi dünyada başı çekiyor.

Ama gel gelelim dünyada güneş enerjisinden elektrik üretiminin en fazla olduğu ülkelerde bu bahsettiğimiz güneş enerjisi potansiyeli çok zayıf. Yani tamamen etkili planlama ve yerinde yatırımlarla güneş enerjisinden alabilecekleri her şeyi almışlar. Bu listenin başında Almanya birinciliği çekiyor. Hepimiz biliyoruz ki Almanya güneş çıktığında insanların pılını pırtını toplayıp güneşlenmeye çıktığı bir ülke.

Dünya Güneş Haritası

 Haritada da görüldüğü gibi Mısır'ın bulunduğu Sahra bölgesi dünyanın en çok güneş enerjisi potansiyeli olan bölge. Güneş enerjisinden yararlanma konusununda dünyada başı çeken Almanya, İspanya, Belçika veya Japonya gibi ülkelerin konumlarına baktığımızda ise renklendirmenin neredeyse mavi olduğunu görüyoruz.





Burada da Almanya elektrik enerjisi kaynaklarının bir şeması var. Yenilenebilir enerji yüzde %30'a yaklaşmışken güneş enerjisi de bütün enerji kaynaklarının %6'sını oluşturuyor. Sadece Almanya ve Mısır'ın haritadaki yerlerine bakarak bile güneş enerjisi oranlarını kıyaslamak ve Mısır'ın gidebileceği noktayı kestirmek mümkün.




Ki Mısır'da evlerde bile güneş enerjisi olmadığını düşünürsek, Mısır'ın önünde daha uzunca bir yol olduğunu söyleyebiliriz. Ama ülkenin yeni yetişen beyinleri bu işe kafayı takmış durumda. Bölge içerisinde önemli bir konuma sahip olan Türkiye'deki güneş enerjisi kullanımı Mısırlı genç mühendislerin ilgisini çekiyor ve yüksek lisans için Türkiyeyi tercih eden pek çok genç mühendis var. Yüksek lisans sırasında Türkiye'de gördüklerini Mısır'da uygulayabilmeyi ve ilerisi için güneş enerjisini hak ettiği yerlere getirmeyi umuyorlar. Türkiye'nin bile güneş enerjisi konusunda dünyanın ileri gelenlerinden biri olmadığını düşünürsek, güneşin ana vatanı olan Mısır'ın bu konuda yiyecek çok ekmeği var.


Not: Yukarıda yazılanlar sadece benim bu konudaki gözlem ve yorumlarımdır. Tabii ki her iş ehline bırakılmalıdır. At binenin kılıç kuşananın demişler. Eğer yazılanlarda herhangi bir yanlışlık varsa bu konuda yetkin arkadaşların düzeltmelerini rica ediyorum. Teşekkür Ederim.

Resim Kaynakçası;
https://www.xtrlarge.com/2017/01/20/dunya-gunes-enerjisi-potansiyel-harita/

http://www.marcon.com/print_index.cfm?SectionGroupsID=30&SectionListsID=30&PageID=2153

http://sedac.ciesin.columbia.edu/data/set/gpw-v3-population-density/maps?facets=region:africa&facets=theme:population

https://energytransition.org/2016/01/germany-is-20-years-away-from-100-percent-renewable-power-not/









 Bu sefer geziyle alakalı bir şeyler yazmıyorum. Sosyal medyada sıklıkla işlenen, Facebook, Instagram duvarlarımızda bakıp geçtiğimiz Arakan'ı yazıyorum. Bu yazıyı okurken lütfen önyargılarınızı bir kenara bırakıp kendinizi bu insanların yerine koymanızı sizden rica ediyorum. İnsanlığı merkez alan bir dünya dileğiyle..



 Arakan Çin, Tayland, Bangladeş gibi ülkelerin arasında kalan Myanmar'da bir bölge. Arakanın özelliği ise Myanmar'lı müslümanların bu bölgede yaşıyor olması.

Myanmar'ın ana dili Burmaca. Bu dil de adını ülkenin eski ismi olan Burma'dan almış. Ülkenin ismi, bayrağı ve milli marşı ise 2010'da hükümet tarafından değiştirilmiş.

 Ülkedeki müslümanlar ise aslında ülkede yeni bir topluluk değil. En başından beri Myanmar'da olan müslümanlar, 1983 nüfus sayımında ülkenin yüzde 4'ünü oluşturuyormuş. Evet, ülkedeki müslüman nüfusu yeni değil, ama aynı zamanda müslümanlara duyulan nefret de yeni değil. 1981'de çıkarılan bir kanunla Müslüman olan tüm Myanmarlılar vatandaşlıktan çıkarılmış. Yani Myanmar'da bulunan müslümanlar resmi olarak ''devletsiz''. Düşünün, bir gün öncesine kadar ülkedeki herkesle aynı haklara sahip olan ve ülkenin tamamen yerlisi olan insanlar, sadece müslüman oldukları için vatandaşlıktan çıkarılıyor, devletin sunduğu haklardan yararlanamıyor ve kanunen de ''devletsiz'' sayılıyorlar.

Peki nedir bu devletsizlik? Hangi hakları elinden alınmış bu insanların?
Myanmarlı müslümanlar Myanmar kanunlarına göre evlenemiyorlar, okuma hakları yok, seyahat etmeleri yasaklı.Yani Myanmar dışına çıkan bir müslümanın tekrardan Myanmar sınırlarına girmeleri mümkün değil.

Myanmarlı müslümanların ilkokul dışında eğitim görmeleri yasak. Yani müslümanların sadece okuma yazma öğrenmesine izin veriliyor. İstediği kadar zeki veya yetenekli olsun, Myanmar'da eğitim alması, devlet kurumlarında işe girmesi veya kendi girişimiyle bir şeyler oluşturması mümkün değil. Çünkü müslüman bölgelerinin gelişmeleri hep hükumet tarafından engellenmiş.

  Arakan'da Zulüm Ne Zaman Başladı?



Yukarıda da bahsettiğim gibi Myanmar'da müslümanlara karşı olan nefret yeni değil. Ama zulmün başlangıcı 2012'ye dayanıyor.

2012 yılında üç budist rahibin Myanmarlı bir kadına tacizi ve kadının cesedini müslüman bir köyün yakınlarına bırakıp kaçmalarıyla başlıyor bütün her şey. Olay sonucunda 3 müslüman genci tutuklanıyor. Biri döverek öldürülüyor, diğer ikisi ise idam cezasına çarptırılıyor. Bu olaydan sonra Myanmar hükumeti sistematik bir şekilde müslümanlara karşı zulmu arttırıyor.



Arakan'da şuana kadar 3000 müslüman askerler tarafından katledildi.

Arakan'dan Bangladeş'e kaçan müslümanların sayısı 300.000 bine yaklaştı.

Kimse dünyaya gelmeden önce nasıl bir şekilde dünyaya geleceğini seçemiyor. Bu durumda bizler de olabilirdik. Unutmayın, Arakan'da sadece müslümanlar zulüm görmüyor. Arakan'da insanlık ayaklar altına alınıyor .


Siz de yazıyı sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak başkalarının da Arakan hakkında bilgi olmasını sağlayabilirsiniz.

Kızılay'ın Arakan'a yardımlarına destek olmak için;
http://www.arakanasahipcik.org/




Resim Kaynakçası;
https://www.timeturk.com/arakanli-iki-cocuk-nehirde-boguldu/haber-386890
https://www.metincan.org/arakan-haritada-arakan-hangi-ulkede-128.html

 
  Sabah erkenden (saat 9'da) uyandık. Saat 9'a o kadar da erken değilmiş demeyin, çünkü Mısır şartlarında çok erken. Mısır'da dükkanlar saat 11 civarı açılıyor. Bu saate kadar Mısırlı arkadaşlar yavaş yavaş tatlı uykularından uyanıp kahvaltı fasıllarını bitiriyorlar. Bu yüzden de insanların içine tembellik işlemiş. Akşam geç yatan, sabah geç yatan bir millet doğal olarak gün boyu da zinde olamıyor. Gelişmiş ülkelerde ise(örn. Amerika) bu olay tam tersi. İnsanlar yazın bile erkenden yatıyor, erkenden kalkıyorlar.Amerika'da parklarda(genellikle her semtte kocaman milli parklar var) sabahleyin saat 6'da köpeğini dolaştırmaya çıkan insanlar görebilirsiniz.

  Mısır'ın en büyük turizm alanlarından biri dil turizmi. Biz de Arapça öğrenmeye gittiğimiz için Kahire'ye varışımızın ikinci gününde Arapça kursuna gittik. Bir buçuk ay boyunca, günde 6 saat özel(sadece hafta içleri) ders almak üzere kişi başı 2750(550TL) cüneyhe anlaştık. Normalde bu fiyat 4000(800TL) cüneyhti. Daha önceden de dediğim gibi Mısır'da pazarlık mecburi. Biz Ezher Üniversitesi'nde okuyan bir arkadaşımızla gittik kaydolmaya. Oradaki Türk öğrencilerin de neredeyse hepsinin bu kurslarla bağlantısı var. Kurs parasının ucuz olmasına aldanmayın. Orada fiyatlar ekonomik durumdan ve paralarının yetersizliğinden dolayı böyle. İnternette çok yüksek fiyatlara kurslar göreceksiniz. Bizim aldığımız kursların oralardan hiçbir farkı yoktu. Yani eğer Arapça kurs alacaksanız gelin Kahire'ye, öyle anlaşın.

  Kurstan çıktıktan sonra piramitlere gitmeye karar verdik. Hemen bir taksi çevirdik. Kursumuz Nasr City içindeydi Giza'ya 45 dakika gibi bir sürede ulaştık. 65 cüneyh (13TL) para verdik.Yani, Mısır'da petrol (litre 5Cüneyh-1TL) çok ucuz.İstediğiniz yere taksiyle gidebilirsiniz ama dikkat etmeniz nokta yine pazarlık. Arapçayı iyi bilen biri yanınızda olduğunda çok ucuz fiyatlara taksiyle seyahat edebilirsiniz. Ama böyle bir imkanınız yoksa Uber'i tercih edin. Ne kadar para vereceğinizi görürsünüz ve sürpriz yaşatmaz.


Piramitlere giriş öğrenciler için 80 Cüneyh(16TL).Piramitlere giriş de tam hatırlamasam da 150 Cüneyh civarlarındaydı. Bu da aslında ülkenin en büyük turizm aktörlerini bile ne kadar etkisiz kullandığını gösteriyor. Mısır'a giden bir turist, giriş 100 dolar olsa bile girer. Çünkü zaten Mısır'da ne yaptın dediklerinde ''sıradan bir turist'' için en büyük aktivite piramitleri görmek olacak. İçeri girdiğimizde bir sürü Çinli gördük. Hepsi kocaman bir otobüse binmişler, piramitlerin dibine geldiklerinde hepsi aşağıya inip, profosyonel kameralarıyla birkaç fotoğraf çekildiler ve biraz oyalanıp otobüslerine bindiler. Bir ülke gezmek istiyorsanız, bunun yolu turlar olmamalı.Bu şekilde kültürün yaşanabileceğini düşünmüyorum.


Çinli arkadaşlar ayrıntıda gizli :)


  Piramitlerin hemen kenarında piramitler arası ulaşımı sağlamak için at arabaları, atlar ve develer var. Burada dikkatli olmak çok önemli çünkü kendinizi kaptırdığınız anda cebinizden servetler çıkabilir aman dikkat. Biz bir saatliğine at kiraladık ve 90 Cüneyh(18TL) ödedik. Tabii yine yanımızda Arapçayı iyi bilen biri vardı. Kendi başına giden başka bir Türk arkadaş yine bir saatlik at için 900 Cüneyh ödemiş(180TL). Bu yüzden aman dikkat.


  Piramitler teknik olarak da muhteşem yapılar. Bu kadar kuvvetli, dünyada sözü geçen bir medeniyetken, tarihinin büyük çoğunluğunda başka milletlerin egemenliğinde yaşamaya alışmış bir millete dönüşmesi garibime gitti. Yine  bunun da en büyük nedeni kendini yenileyememek ve geliştirememek. Antik Mısır döneminde ilerleyen tıp, mühendislik ve diğer ilimleri gördüğünüzde şaşırmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Çünkü yapılan aletlerin çoğu bugünün tamamen temelini oluşturuyor. Böyle bir teknoloji,üstüne koymadıktan sonra Antik Mısır'ı bile koruyamamış.


Bizi Facebook'tan takip etmek için tıklayın!







 Mısır'da bir şehirden bir başka şehire giderken iki alternatif önümüze çıkıyor. Bunlar otobüsle yolculuk ve trenle yolculuk. Otobüsle yolculuk, trenle yolculuğa göre genel standartlarda daha konforlu. Bunun nedeni de belli standartların aşağısına düşmeyen otobüs kalitesi. Trenlerde ise belirli bir standart yok. Trenlerin konfor seviyeleri, hızları ve temizlik durumları verdiğiniz ücrete göre değişiyor. Yani Türkiye'dekilerden bile geniş, klimalı, hijyenik hızlı trenlere de binebiliyorsunuz, kırık dökük, temizlikten nasibini almamış, aheste aheste giden, ayakta yolcu alan, içinde keçilerin, tavukların olduğu bir trene de binebiliyorsunuz.
Kahire tren istasyonu



Eski trenlerde bilet alamazsanız trene kaçak binebilirsiniz, Mısırlıların çoğunluğu biletler tükendiğinde böyle yapıyor. Kontrollerde 25 Cüneyh(5 lira) bir cezası var o kadar. Bu ücret de normal bilet ücretinin çok çok altında. Tabii bu şekilde binerseniz bir koltuğunuzun olmayacak olmasını göze almanız gerek. Trenlerde tuvaletlerde su dahi yok. Hijyenik değil. Ama ucuza seyehat etmek isteyenler için biçilmiş kaftan. 8 saatlik yolu (Kahire-Luxor) biletli bir şekilde (dolayısıyla koltuğunuz da olacak) 120 cüneyhe(20tl) gidebilirsiniz. Gece yolculuğu yapacaksanız sessiz bir tren ortamı beklemeyin yüksek sesle konuşan bir sürü insanla aynı ortamı paylaşıyor olacaksınız.
Ucuz trenlerde temizlik sıfır

Eğer böyle bir tren istemiyorsanız, biraz paraya kıyıp yeni trenlerle rahatlıkla seyehat edebilirsiniz. Hem hızlı olan hem de konforlu olan bu trenlerle gideceğiniz yere daha kısa bir sürede ulaşabilir, Çöl ve Nil manzaraları eşliğinde keyfinize keyif katabilirsiniz. Fakat bu trenler tabii ki eski trenlere göre biraz daha pahalı.  Bu nedenle trene binen insan profili de doğal olarak değişiyor.

TREN AĞLARI



Yukarıdaki fotoğraf tren yolu hatlarını gösteriyor. Bütün hatlar Kahire'de birleşmiş durumda. Tren yolu hatlarının çizgi halinde Nil nehrine paralel uzandığını göreceksiniz. Bunun nedeni ise Mısır'da çok seyrek yerleşmeler dışında hayatın Nil nehri kenarında olması. Suyun olmadığı çöl bölgelerinde doğal olarak insan yaşamına uygun bir iklim ve bitki örtüsü bulunmuyor. Haritayı detaylı olarak da buradan inceleyebilirsiniz.

Tren bilet fiyatlarını ve saatlerini görebileceğiniz bir site de mevcut. Mısır Devlet Demiryolları'nın sitesini görmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Son olarak, eğer tren bileti almaya karar verdiyseniz, tren bileti almak için en az bir gün öncesinden istasyona gidip bileti almanız gerekiyor. Aksi takdirde bilet bulamamanız çok olası. Biz biraz rahat davranıp, Türkiye'de aynı gün alabiliyoruz diye düşünüp, aynı gün bilet almaya gittik ve bilet alamadan geri döndük. Siz de başınıza böyle bir olay gelsin istemiyorsanız, biletinizi en az bir gün önceden alın.

Afrika'nın en büyük çarşısı olan, ve geniş bir ürün yelpazesini bünyesinde barındıran Khan El Khalili ile ilgili yazımı okumak için tıklayın.

Bizi Facebook'tan takip et!


Resim Kaynakçası:
Harita;http://sharemap.org/jkan/railway/Railways_in_Egypt#!html5

KHAN EL KHALİLİ /AFRİKANIN EN BÜYÜK ÇARŞISI


Mısır'a gidip de Khan El Khalili'ye gitmemek olmaz. Bünyesindeki dükkanlar ve geniş ürün çeşitliliğiyle Afrika kıtasının en büyük çarşısı niteliğindeki Khan El Khalili'de daha çok hediyelik eşyalar ve baharatlar satılıyor.
Khan El Khalili

Khan El Khalili Mescid Hüseyin bölgesinde bulunuyor. Konumu itibariyle de gezilebilecek yerlerin tam ortasında bulunan Khan El Khalili'den çıktığınızda çevrenizde binlerce yıllık camiiler ve kadim şehir Kahire'nin ilk yerleşim alanlarını görebilirsiniz. Bu Camii'lerden Hüseyin Camii'si, Hazreti Hüseyin'in kabrinin Camii içerisinde bulunuşundan ismini almış ve bölgeye de ismini vermiş. Buralardan da sonraki yazılarımda bahsedeceğim.
 Fotoğraf https://tr.pinterest.com/pin/59532026296899583/ sitesinden alınmıştır.

KHAN EL KHALILI'DEN NE ALMALI?

Yazının başında da soylediğim gibi Khan El Khalili'de geniş bir ürün çeşitliliği var. Bunların arasında en ucuz ve en popüler olanlarıysa papirüs kağıdı üzerine çizilmiş resim ve hatlar. Bu papirüsleri 5 cüneyh(1TL) karşılığında alabilirsiniz. Tabii bu fiyata alınan papirüsler de doğal olarak gerçek papirüs değil. Hatta büyük ihtimalle Mısır'a da ithal geliyor, ama kültürü yansıtması ve yerel bir değere sahip olması açısından hediyelik eşya olarak alınabilir.
Fotoğraf http://www.ozgunresimler.com/r-guzel-sanat-resimleri-838-papirus-sanati-resimleri-2140-papirus-sanati-resimleri-20773.htm adresinden alınmıştır.

Bunun yanında el yapımı bastonlar, sedef işlemeli ahşaplar, antik mısır temalı satranç takımları, değişik bilezik, kolyeler, yerel el yapımı terlik ve ayakkabılar, yine 5cüneyh civarlarında alabileceğiniz taştan piramit heykelcikleri, ve daha birçoğunu Khan El Khalili'de bulabilirsiniz.

  Fakat Khan El Khalili'de alışveriş yaparken pazarlığa dikkat etmek çok önemli, yoksa alacağınız şeyi belki 6-7 katı fiyata alabilirsiniz.

Mısır'da Pazarlık Yapmak

Mısır'da bir turist olarak alışverişlerinizde pazarlığa kesinlikle önem vermelisiniz. Khan El Khalili ne kadar büyük ve kadim bir pazar olsa da turistler için de tam bir para tuzağı. Khan El Khalili'de satıcıya ürün fiyatı sorduğunuzda büyük ihtimalle size değerinin 3-4 katı fiyat çekeceklerdir. Bu yüzden yanınızda Mısırlı bir arkadaşınız olursa çok daha iyi olur. Ama öyle bir imkanınız yoksa size söylenen rakamın 4 te 1 ini teklif edin. En başta teklifinizi hiç beğenmeyecekler. Hatta size siz onlara küfür etmişsiniz gibi bakacaklar. Ama onlar da biliyor ki aslında satılan ürünün değeri sizin söylediğiniz fiyat(genelde 4te 1 oranında). Pazarlık yaparken asla yumuşak olmayın. Bu Mısır'da pazarlığın ruhuna aykırı. Fiyatı düşürmek için de satıcıya çok fazla birşey söylemeyin. Istediğiniz fiyatı söyleyin yeter. Emin olun pazarlık orada kıran kırana bir mücadele. Söylediğiniz fiyata inmiyorlarsa en fazla ilk baştaki rakamın yarısını verin. Bu rakama da inmezlerse sırtınızı dönün ve gidin. Eğer zaten çok işlek herkesi kazıklayan tok bir satıcıysa o fiyata inmez. Ama eğer adam da işin oluruna bakıyorsa arkanızdan çağırıp istediginiz fiyata ineceklerdir. Dediğim gibi Mısır'da pazarlıklar bir mücadele. Gerekirse Türk olduğunuzu söyleyin, Türk pazarlığını iyi bildiklerinden ve genelde de Türkleri sevdiklerinden size Avrupalılara davrandıkları kadar tok davranmayacaklardır.
Fotoğraf http://www.egyptwanderer.com/tips-to-bargain-in-egypt/ adresinden alınmıştır.


Kahire'de Alışveriş Merkezleri ve Ekonomik Yapı yazısını okumak için tıklayın.

Bizi Facebook'tan takip et!

MISIRDA ARABALAR

Yeni bir ülkeye gittiğinizde şüphesiz en çok dikkatinizi çeken şeylerden birisi de orada kullanılan arabalar olacaktır. Mısır'da da en başta arabalar gözümüze çok farklı görünmese de arabalarının çoğunun Uzakdoğu menşeili olduğunu fark ettik. Özellikle Çin, Japonya ve Güney Kore menşeili arabalar çoğunlukta.

http://bestsellingcarsblog.com/2013/07/egypt-june-2013-geely-emgrand-ec7-on-the-podium/


Özellikle bu tip arabaların seçilmesinde de yedek parçalarının ve tamir ücretlerinin ucuz olması büyük rol oynuyor. Trafik lambalarının olmadığı başıboş Kahire trafiğinde kazaların da sık sık meydana gelmesi ister istemez sürücüleri yedek parça konusunda dikkatli olmaya itiyor.

 Araba piyasasının hakiminin Uzakdoğu şirketleri olduğunu söyledik. Bu şirketler arasında da özellikle Geely(resmi yukarıda), Toyota, Mitsubishi, nissan, Hyundai firmaları ön plana çıkmış durumda. Türkiye'de araba pazarının hakimi olan Avrupa markaları ise Mısır'da kendisine zar zor yer edinebilmiş. Alman arabaları çok az miktarda bulunurken Fransız arabaları ise Uzakdoğu firmalarının en yakın takipçisi. Ayrıca bu markalardan örn. Renault Türkiye'de ayrı bir isimle satış yaptığı alt markası Dacia'nın arabalarını da Renault ismi altında satıyor. Bu noktada da piyasada Dacia adı altında ayrı bir markanın tutunmasının zor olacağını düşünmüş olabilirler.


Mısır'da arabalardan bahsedip de piyasaya Türk etkisinden bahsetmemek olmaz. Mısır halkının alım gücünün düşük oluşundan dolayı Mısır araba piyasasının çoğunluğunu 80-85 model aralığındaki mercedes'ler, şahinler oluşturuyor. Mısırdaki bu yoğun şahin kullanımından dolayı da halen Bursa'da şahinler için yedek parça üretimi devam ediyor.

Mısır'da trafiğin karışıklığından daha önce de bahsetmiştim. Yukarıdaki fotoğraftan seyrek yoğunluklarda bile trafiğin düzensizliğini net bir şekilde görebilirsiniz.

ARABA PAZARI VE FİYATLAR

 Kahire'de araba pazarı her cuma günü kuruluyor. Araba pazarında da trafikte olduğu gibi genel olarak 2004 2005 modellerde uzakdoğu ve fransız arabaları satılıyor. Bu grubun hemen arkasından eski model(80-85) mercedesler ve şahinler geliyor.

 Eski model araçlar (örn. Mercedes) Türkiye'ye kıyasla pahalı. Bunun nedeni ise bu araçların piyasada tutulan, alınıp satılan araçlar olmaları. Biraz daha yeniye gelip 2005 2006 model araçlara bakınca bu araçların Türkiye'ye nazaran 4-5 bin TL daha ucuz olduğunu görüyoruz. Bu fark sıfır araçlarda daha da açılıyor. Bunun nedeni ise Mısır'da uygulanan düşük vergi oranları.

                     TÜRKİYE                               MISIR

1000-1600:          %45                                       %15
1600-2000:           %100                                     %30
2000-2500:            %110                                     %45
2500-        :             %160                                     %45

Değerler: http://aa.com.tr/tr/ekonomi/otomobilde-yeni-otv-oranlari-belli-oldu/692768

Bu oranlardan kaynaklı olarak piyasaya giren sıfır arabalarda Türkiye'ye göre gözle görülür bir biçimde ucuzluktan söz edebiliriz. Fakat Mısırlıların düşük alım gücünden dolayı sıfır arabaların pek fazla alınmıyor olması ikinci el fiyatlarının çok da fazla düşmemesine sebep oluyor. Yanı burada ikinci el fiyatları Türkiye'ye göre ucuz olsa da piyasanın kendi içerisinde ikinci el fiyatlarında oran olarak büyük bir düşüş söz konusu değil.

Bu kadar araçlardan bahsettikten sonra geleneksel ulaşım yollarından bahsetmeden olmaz :). Eğer bir gün yolunuz Mısır'da düşerse en az dört tekerlekli arabalar kadar at arabalarını da göreceksiniz..