Mısırın Gurbetçi Beyinleri

Mısır'da yaşam şartlarının düşüklüğüne ve mühendislerin durumuna önceden de değinmiştim. Şimdi de Mısır'dan bu koşullar nedeniyle ayrılan yetişmiş beyinlerden bahsetmeye çalışacağım.

Mısır'da bir mühendisin ortalama maaşı 3500 cüneyh (700TL) civarında. Mısır şartlarında bile düşük olan bu maaşla ortalama bir hayat yaşamak neredeyse imkansız. Bu koşullar altında yaşamak istemeyenlerse mecburen yolu Mısır'dan ayrılmakta buluyor. Bu insanların da yurtdışında çalışabilmeleri için gidecekleri ülkede diploma denkliği imkanı olması gerekiyor. Yani başka bir ülkede çalışabilmek için o ülkenin sizin üniversite diplomanızı tanıyor olması lazım.

Kayıtbay kalesi,İskenderiye

Mısırlı  insanlara yurtdışında çalışma imkanı sunan çeşitli ülkeler var. Bu ülkeler içindeyse başı barındırdığı 1 milyon Mısırlı ile Suudi Arabistan çekiyor. Bunun yanında Avustralya, Kanada gibi ülkeler de Mısırlı beyinlere çalışma imkanı tanıyanlar arasında.
Mısır Müzesi,Kahire

Neden Suudi Arabistan?

Hiç şüphesiz bu tercihte en büyük etkenler dil ve kültür benzerliği. Benzer bir kütür ve dil içinde yaşamaya başlayan Mısırlılar kendini Suudi Arabistan'da farklı hissetmiyor(Neden benzer bir dil dediğimi başka bir yazıda açıklayacağım, lehçe olayı dili çok değiştirmiş).


Suudi Arabistan'da genellikle Cidde'de yaşayan Mısırlılar çoğunlukla ailelerini Mısır'da bırakıyor. Bu sayede hem masraftan kısmış oluyor hem de Mısır'la bağını tam olarak kesmiyor. Suudi riyalinin mısır cüneyhine karşı çok değerli oluşu aynı zamanda kişinin Mısır'da da alım gücünü arttırıyor.

1 SAR = 4.7693 EGP


  200 Mısır Cüneyhi

Türkiye'de Mısırlılar

Yurtdışında çalışan kişilerin Mısır'da durumları çok iyi. Ayrıca bu insanların büyük bir bölümü için de Türkiye bir cazibe merkezi. Bu şekilde çalışan insanların büyük bir bölümünün Türkiye'de yazlıkları var. Dönüş uçağında konuştuğumuz 3 kişinin 3'ü de Türkiye'de yazlıklarının olduğunu ve yazı her sene Türkiye'de geçirdiklerini söyledi.

Daha çok Alanya çevresinde takılan Mısırlılar ayrıca Yalova, Karadenizin çeşitli şehirlerinde de mevcut. Türkiye'nin oturma izni konusunda kolaylıkçı yaklaşımı özellikle durumu iyi olan arapları ülkeye çekmeyi başarmış.

Maalesef aynı şeyleri Mısır'da yaşayan mühendisler için söylemek mümkün değil. Taksiye çıkan mühendisle ilgili yazımı okumak için tıklayın.

Bizi Facebook'tan takip et!
Mısır'da Arapça bilmemek büyük bir problem. Bu problem en çok da birşeyler alırken ortaya çıkıyor. Nedeni ise Mısırlı tüccarların turist gördüklerinde miktarı 2-3 katına çıkarma alışkanlıkları. Eğer taksiye binecekseniz taksiye binmeden önce fiyatta anlaşmanız gerek çünkü taksimetre kavramı yok ki bu da Arapça bilmeden çok zor.Bu yüzden taksi işinin en mantıklı yolu taksi çağırmak için değişik uygulamalara başvurmak.
Fotoğraf http://expatcairo.com/basic-taxi-talk/ adresinden alınmıştır.

 Biz taksi çağırmak için Uber'i kullandık, ayrıca aynı görevi gören yerli bir uygulama da mevcut Kareem adında. Uber'in en büyük avantajıysa taksiyi çağırmadan önce size tahmini bir fiyat vermesi ve yolculuk esnasında da taksimetre görevi görmesi. Yolculuk sonunda verdiği tahimini fiyatın biraz üstüne/altına inip çıkabiliyor.

Biz de Uber'le taksiyi çağırıp beklemeye başladık. Taksi gelince zaten uygulama uyarı veriyor. Gelen taksi Türkiye ortalamasının altında bir arabaydı. Uygulamayı kullananlar da yine normal insanlar olduğu için normal araba geliyor. Arabaya bindik zaten uygulama fiyat gösterdiği için fiyat konusunda bir sıkıntı yaşamadık. Adam gayet anlayışlı,sıcakkanlı biriydi. Mühendismiş. Evin masraflarını çıkarmak için her akşam iş çıkışı 1-2 kez Uber vasıtasıyla yolcu taşıyormuş. Taksicilikle ancak market masraflarını yetirebiliyormuş. Yaşı 35-36 civarında olmasına rağmen şuana kadar birikim yapabilme olanağı olmamış. Maaşını zar zor yetirebildiğini söyledi.Mühendislik yapan bir adamın zorunluluktan dolayı taksicilik yapması içler acısı bir durum. Aslında bu örnek bile yaşam şartlarının ne kadar düşük olduğunu gösteriyor..

Mısırlı mühendislerin yaşamını ve mısır'ın yetişmiş insan gücünün hikayesini anlattığım yazıyı okumak için tıklayın.



Firavunlar döneminin bir yansıması olarak ortaya çıkan mezarları ev şeklinde yapma geleneği günümüzde de Mısırlılar tarafından sürdürülmüş. Firavunlar zamanında ölümden sonra ölen kişinin sonraki yaşamında kullanması amacıyla yapılan mezar evler şimdi de zenginler tarafından yapılmaya devam ediyor. Zengin kısma dahil olmayan insanlar ise normal mezarlık kültürünü benimsemiş.


1960'ların başında iş için Kahire'ye göçlerin hızlanmasıyla beraber zamanın cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır mezar şehirlerde oturma izninin önünü açmış. Bu tarihten itibaren şehir dışından göç edip maddi durumu olmayan aileler mezar evlere yerleştirilmiş. Abdül Nasır dönemi sonrası da elektrik,su ve kanalizasyon altyapısı ulaştırılmış. Şuan Kahire'de önemli bir nüfusu barındıran mezar evler halk tarafından da normal karşılanıyor. Çoğunlukla 1 veya 2 odadan oluşan bu evlerde insanlar mezarlarla beraber yaşamaya alışmış.Ailelerin büyük bölümünün kalabalık olması da buralarda yaşamayı zorlaştıran bir başka faktör. Maalesef mezar evlerde yaşam Mısır Devleti tarafından bir sorun olarak görülmüyor ve bu yönde bir çalışma yürütülmüyor.

Önceden aslında mezarlık olarak kullanılan bu bölgede zamanın önemli kişilerinin mezarları da mevcut. Osmanlı Şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi de onlardan biri.


 Mısır'da bu imkana bile erişemeyen bile bir sürü insan görebilirsiniz.Amerika'da başlı başına bir sorun olan evsizler en az o yoğunlukta Mısır'da da mevcut. Evsiz insanları kaldırımlarda yatarken görebilir, görmeseniz de geçtiğiniz yerin kokusuna göre orada evsizlerin yaşayıp yaşamadığını anlayabilirsiniz. Genellikle Nil nehri yakınlarında yaşayan evsizlere yardım eden yok. Bu insanlar da toplumdan umudunu kesmiş vaziyetteler. Gün içerisinde genellikle yatarken görebileceğiniz evsiz insanlar gün geçtikçe çoğalıyor. Bu meseleye ülkedeki yüksek enflasyon oranları ve yetersiz maaşların etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. En düşük daire kiralarının 1000 cüneyh civarı olduğu Kahire'de öğretmen maaşının 1000 cüneyh olması aslında durumu gözler önüne seriyor.

Mısırın gurbetçi mühendisleri yazısını okumak için tıklayın.


Bizi Facebook'tan takip et!
Merhaba arkadaşlar, bu yazıda Kahire özelinde alışveriş merkezlerinden ve halkın harcama alışkanlıklarından ve toplum yapısına az da olsa değineceğim. İyi okumalar.

Öncelikle Kahire'de AVM konusunda İstanbul çeşitliliğini bulmanız mümkün değil. Gerçekten büyük diyebileceğimiz bir tane alışveriş merkezi var. Bu alışveriş merkezi de büyük bir yatırım çerçevesinde desteklenmiş. AVM etrafında küçük bir belde oluşturulmuş da diyebiliriz. Aynı şirkete ait olan otel,hastane ve apartmanlarla çevrelenmiş AVM insana gerçek manada lüksü vadediyor. Bu sebeple de orta sınıf için dahi yeterince pahalı. Orta sınıf derken Türkiye'deki orta sınıftan bahsediyorum çünkü Mısır'da orta sınıf diye bir kavram yok. Toplum zengin ve fakir olarak ikiye ayrılmış durumda. Ortası olmayan bu sistemde birbirinden çok farklı iki yaşam tarzına şahitlik ediyorsunuz. Dolayısıyla bahsettiğimiz AVM'ler sadece zengin insanlara hizmet ediyor. Bu sebeple de AVM'leri fanuslara benzettim. Çünkü AVM içerisindeki ortam dışarıda göreceğiniz hayattan çok farklı. Eğer Mısır'da biraz olsun temiz,ferah oturayım diyorsanız bu yerler sizin için biçilmiş kaftanlar. Ama yok ben hayat hakkında fikir edinmek istiyorum diyorsanız buralarda göreceğiniz hiçbir şey genel Mısır yaşantısını yansıtmıyor.

1-City Stars








Fotoğraf www.citystars-heliopolis.com sitesinden alınmıştır.


Bahsettiğimiz küçük belde burası. Masajdan, Japon yemeklerine, kuaförden, balık terapilerine bulabileceğiniz bu AVM Kahire'nin en yoğun AVM'si. Her türlü global mağazayı burada bulabilirsiniz ancak şunu da belirteyim bu tür mağazalar sadece buralarda var çünkü halkın maddi gücü yetmediği için marka giyinmek gibi bir olay söz konusu değil. AVM biraz daha şehir merkezine yakın olduğu için ulaşımı kolay.




2- Cairo Festival City Mall

Fotoğraf www.cairofestivalcity.com 'dan alınmıştır.

Burası da iyi çalışan AVM'lerden. Ikea dahil bütün markalar yine burada da var. Ancak buraya gelebilmek için biraz uğraşmanız gerekiyor. Biraz daha şehir dışında kalan bu AVM'nin en önemli özelliği zengin muhiti olan -Tecemmu el Hamis- bir yerde bulunması. Normal yaşantıya pek dahil olmak istemeyen zenginler daha çok AVM'lerde zaman geçirdiği için bulunduğu muhitte iyi işliyor. Yine City Stars gibi buranın çevresinde aynı şirkete ait de evler, apartmanlar, iş merkezleri görebilirsiniz.

........



Geri kalan AVM'lerin çoğunluğu yoğunluk açısından birbirlerine yakın. Çok fazla çalışmayan, yerel restoran ve mağazaların bulunduğu yerler. Hatta bazılarını gördüğünüzde pazardan hallice olduklarını fark edeceksiniz.Bu AVM'lerin çoğunda mağazaların yarısı kapalı olur. Yapılan yatırımın küçük olduğunu düşünmeyin bu alışveriş merkezlerinin de çoğunluğu en azından Türkiye şartlarına göre ortalama yerlerdir.  Bu alışveriş marketlerinde genel ölçü Burger King, McDonald's gibi mağazaların olup olmadığıdır çünkü bu firmalar çalışmayan yerlere şube açmazlar. Bu yatırımların bu şekilde karşılıksız kalıyor olmasının da yine toplum yapısından kaynaklandığını düşünüyorum.


Bir evsiz.


  Genel insan profili AVM'lerde para harcayabilecek refah seviyesine sahip değil ve insanların çoğunluğu da sadece yaşamaya odaklı. Hobiler, keyfi harcamalar özellikle Kahire şartlarında normal şeyler değil. Bir tarafta durum buyken diğer taraftan da insanların kocaman amerikan arabalarına biniyor olmalarına şaşırabilirsiniz ama onlar bu dengesiz toplum düzenine alışmış durumda. Daha demin de bahsettiğim gibi zengin kesim kocaman arabalara binip, alışveriş merkezlerinde köşe kapmaca oynarken halkın geri kalanı ekmeğe muhtaç ve otobüs parasını dahi veremeyecek durumda (2cüneyh=40 kuruş). Bir tarafta hakiki deriden yapılmış çantalar görürken diğer taraftan telefonlarını cüzdanlarını çanta niyetine market poşetine koymuş insanlar görebilirsiniz. Evsiz insanların sayısından bahsetmiyorum bile.




Kahire'de mezarların üzerine inşa edilmiş yaklaşık 5 milyon insanın yaşadığı mezar evler.

Mezar evlerle alakalı yazımı okumak için tıklayın.


Bizi Facebook'tan takip et!



4 Haziran Pazar Şarm El Şeyh / June 4 Sunday Sharm El Sheikh

Merhaba arkadaşlar;
Bugünden itibaren 42 gün süren Mısır yolculuğumuzu blog'a geçirmeye başlıyoruz. Umarım okurken keyif alırsınız. Sorularınız veya tavsiyelerinizi yorumlarda belirtirseniz herkesin faydalanabilmesi açısından da güzel olur diye düşündük. Aynı zamanda Mail yoluyla da her zaman iletişime geçebilirsiniz, size yardımcı olabilmek bizim için en büyük ödül olur :) İyi okumalar.


Gece saat 2 de uçağımız Şarm El Şeyh havaalanına indikten sonra taksiye binip otogara gitmeye karar verdik. Zaten bir gün kalacağımız için o vakit süresince de otobüs bileti almakla uğraşmak istemedik. Mısır'da turistseniz her zaman dikkatli olmak zorundasınız. İlk günlerde fiyatlar konusunda illa ki zorluk yaşayacaksınız, siz en hızlı tarafından adapte olmaya bakın. Biz yarım saatlik yol için taksiciye 300 cüneyh para verdik,(1TL=5Cüneyh) yaklaşık 60 TL. Türkiye ile kıyas ettiğimizde en başta bize çok pahalı gelmedi ama ileri günlerde aslında ne kadar fazla para verdiğimizi farketmiş olduk. Benzin çok ucuz olduğu için bir, bir buçuk saatlik yola bile kahirede 60 cüneyh civarı para ödeyerek gittik.Tabii bu fiyatlar Şarm El  Şeyh'te turist tarifesine de tabii olduğundan birazcık yukarılarda olabiliyor( ama kesinlikle 300 cüneyh değil).

İşimizi bitirdiğimizde saat sabah 4 civarındaydı. Otogar da şehrin dışında kaldığından sabaha kadar orada kalmaya karar verdik. Otogar deyince kesinlikle aklınıza Türkiye'deki otogarlar gelmesin. İlçe otogarlarına benzer bir otogardı Şarm El Şeyh otogarı. Sabaha kadar banklarda yatmaya karar verdik. Bize bilet satan firma yetkilisi yanımıza gelip ertesi gün bizi Şarm El Şeyh'te gezdirebileceğini ve asla bir kuruş para almayacağını söyledi. Ayrıca bedavaya valizlerimizi de yazıhanede bıraktık. En azından biz bedava sanıyorduk :) Adamın konuşması hiç güven verici değildi biz de ona takılmadık zaten. Sabaha kadar banklara kıvrılıp yattık mülteci hesabı :) Sabah güneşinin üzerimize vurmasıyla uyanmamız bir oldu. Etrafta dolmuşçular toplanmış bağırıyorlar müşteri arıyorlardı. Sabaha otogar da hareketlenmiş insanlar falan gelmiş. Bu arada saat 6 civarları.Otogar şehre uzak demiştim. Otogarla şehir merkezinin arasında bildiğiniz çöl var. Zaten her taraf çöl olduğu için değerlendirilmeyen alanlar aynen kalmış, sıradışı bir olayı yok yani. Hemen telefondan haritaları açtık şehir merkezine doğru yola koyulduk. 3km lik bir çöl yürüyüşünden sonra şehre ulaştık. Şehre bağlanan yol vardı ama oradan yürümüş olsak yolu daha da uzatmış olacaktık o yüzden direk çöle girdik.




Şehrin dış taraflarında gariban yerlilerin evleri vardı. Derme çatma olan bu evlerin bazılarının çatısı bile yer yer yoktu. Bu evlere su altyapıdan gelmiyor. Sabahtan su dolu bir tanker geliyor ve bütün evlere su doldurup gidiyor. Evler normal şartlarda yaşanılabilecek yerler değildi ama halk maalesef bu şartlara alışmış, ki sonraki yazılarda özellikle kahire bazında bu olaylara genişçe yer vereceğiz. Camii'nin yanısıra bir çok da küçük mescitler var. Bunları da binaların üzerlerindeki hoparlörlerden anlıyorsunuz. Biraz daha şehrin içerisine girdiğimizde yavaş yavaş yazlıkları görmeye başladık. Şehirde yabancı nüfus çok fazla. Özellikle Rus ve Ukraynalılar için bulunmaz bir nimet burası.Turistler de ağırlıklı olarak bu iki ülkeden. Yazlıkların çoğunun bahçesinde hurma ağaçları var ve durumu iyi olan insanlar için gerçekten Şarm El Şeyh yaşaması çok keyifli bir yer. Biz orada bulunduğumuz vakit Ramazan ayı içerisinde olduğumuzdan dolayı çoğu dükkan kapalıydı. Bu durum yalnızca dükkanlar değil AVM'ler içinde geçerli. Mısır'ın genelinde Ramazan ayında hayat iftardan sonra başlıyor ve sahura kadar da bütün heryer açık kalıyor. Bu durumun turizm üzerine kurulu bir şehir olan Şarm El Şeyh'te de böyle olması bizi şaşırttı. Şehir büyük bir alan üzerine kurulu değil ve bence hakettiği yatırımı ve reklamı almamış. Görmeye alışkın olduğumuz devasa oteller burada yok. Oteller çoğunlukla butik tarzda ve fiyatlar gerçekten ucuz. Halka açık bir sahil bulamadığımız için bir otele yerleşmeye karar verdik böylece biraz da kendimize gelmiş olacaktık. Deniz manzaralı, havuzu olan butik bir otele yerleştik. 1 gün için kişi başı 10 euro (40TL) ödedik. Bu fiyatları Türkiye'de bulmak imkansız.



Temizlik açısından Mısır'a gelirken beklentiyi olabildiğince alçak tutun çünkü Türkiye'deki hijyeni burada bulmanız neredeyse imkansız. Biraz havuzda yüzdükten sonra sahile indik. Şarm El Şeyh Kızıldeniz'e sahili olan bir şehir. Denizin durumu çok iyiydi.Belki de Türkiye'nin çoğu yerinde bu berraklık ve zenginlikte bir yer bulamazsınız. Su bir buçuk metreden dahi dibini net gösteriyor. İleriye gidildiğinde mercan kayalıkları sizi karşılıyor. Bu mercanlar birçok değişik balık türüne ev sahipliği yapıyor. Belgesellerde gördüğünüz o renkli balıkların birçok türünü görmeniz işten bile değil. Kızıldeniz bu yönüyle de birçok dalgıcın özellikle geldiği bir denizmiş. Böyle bir yere gelip de dalış yapmamak olmaz dedik. Zaten sahilde birçok deniz faaliyetleriyle ilgili yer var. Siz onlara gitmeseniz bile onların adamları yanınıza gelip böyle böyle şeyler var yapmak istemez misiniz tarzından sizi davet ediyor. İlk önce dalış yapmaya karar verdik. En başta güvenlik konusunda bazı çekincelerim vardı ama gerçekten böyle düşüncelere gerek yokmuş. Dalış yapmadan önce on on beş dakikalık bir dalış dersi veriliyor ve nasıl kullanacağınızı öğreniyorsunuz. Sonrasında yine sizinle beraber profesyonel bir dalgıç dalış yapıyor ve su altında sizin için bir nevi kriz yöneticisi rolü üstleniyor. Kızıldenizde 15dk dalış yapmanın bize maliyeti ise 10 dolar yani 35TL oldu. Dalış için oranın işletmecileri bir parkur oluşturmuşlar. Suyun altında dalgıca yön gösteren işaretler var. Dalış yaparken örnek vermek gerekirse Yellow-Tail Surgeon Fish, Sergeant Major gibi balıklar rahatlıkla görülebiliyor. Balıklar konusunda pek iyi olmadığım için örnek verebildiğim bunlar fakat daha bir sürü balık türüne ev sahipliği yapıyor Kızıldeniz. Sadece televizyondan izlediğimiz balıkların ellerimizin arasında olması, yuvalarını görmek ayrı bir deneyim oldu.

Sonrasında tekne paraşütü yapmaya karar verdik. Onun için de 8 dolar ödedik.Paraşütten sonra denizde biraz daha yüzdük.Plaj girinti bir tarafta kaldığı için çok fazla dalga olmuyor dolayısıyla keyifle yüzdük. Ramazan olmasının da etkisiyle şehirde Mısırlı pek yoktu. Ama normal zamanlarda da çok fazla Mısırlı'nın geldiğini zannetmiyorum. Ülkede düşük yaşam koşulları insanların eğlenmeye vakit ayırmalarına imkan vermiyor. Safari yapmak isteyenler için de yine 10 dolara safari imkanı var.

İklim şartları nedeniyle bölgede çim yetişmemesine rağmen ısrarla çim yetiştirilmeye çalışılmış. Bölge ekosistemini destekleyici bir takım çalışmalar ile Şarm El Şeyh çok daha ilgi çekici turizm beldesi olabilir diye düşünüyorum. Turistlere kendiliğinden olmayan bir şeyi sunmaya çalışmak yerine varolan değerleri destekleyerek sunmak daha etkili olacak ve bölgenin orijinalliğini ortaya çıkaracaktır.

Halk çok sıcakkanlı. İftar öncesinde bizi yolda gören neredeyse herkes iftara davet etti. Yemeklerimizi yedikten sonra şehrin tek alışveriş merkezine girdik. Çoğu dükkan boştu. İlgi çekici olan şey dükkanların içinde rafların vs bulunması ve tabelalarının olması. Sezon daha tam açılmadığı için bu dükkanlar daha açmamış. Birçok dükkan da bu şekilde çalışıyor. Sezon içerisinde açık olan dükkanlar senenin geri kalanında kapalı. Marka algısı yok, çünkü insanların markaya yetişecek güçleri yok.Şarm El Şeyh'in ufak bir çarşısı var. Tabelaların çoğunda daha önce de bahsettiğim gibi Rusça yazılar var. Çarşıda çoğunlukla kafeler var. Bu kafelerin Türkiye'dekilerden farkı ortadaki bir pistte insanların dans ediyor olması. Pazarlıklar her zaman çok çetin geçiyor. Pazarlık yapmazsanız kesin olarak kazıklanmaya hazırlanmalısınız çünkü bu konuda esnaf çok acımasız. İlk gün aldığım küllüğe 100 cüneyh bir fiyat çekmişti adam. Pazarlık sonucu 40 cüneyhe razı oldu. Yaklaşık yarı yarıya düşüş yaptı. Pazarlık yapmadığınız takdirde durum hep aleyhinize olacaktır.

Toparlamak gerekirse şuanlık Şarm El Şeyh'te düzen sistemli olarak işlemiyor. İnsanların kendi çabalarıyla ortaya bir düzen çıkmış. İyi planlanmış bir turizm stratejisi ve eğitimlerle Şarm El Şeyh uluslarası bir turizm merkezi olma potansiyeline sahip.

Sonraki yazılarda görüşmek üzere arkadaşlar önceden de dediğim gibi yorum veya Mail olarak bize ulaşmanız bizi çok mutlu eder, lütfen görüşlerinizi de yorum olarak belirtin ki blogu beraber geliştirelim.


Bizi Facebook'tan takip et!

Merhaba!


Merhaba, şu anda benim için yeni ve farklı bir deneyimin başlangıcına şahitlik ediyorsunuz. Bu blogda benim için yeni ve farklı şeyler hakkında yazılar bulacak ve günlerime eşlik edeceksiniz. Gezerken bana değişik gelen veya benim için yeni olan şeylerin notunu almayı seviyorum ve artık bunları bir yerde paylaşmanın iyi olacağını düşündüğüm için böyle bir blog açmaya karar verdim. Umarım keyif alırsınız, kendinize iyi bakın, ayırdında olun! :)

Hello!

This will be an extraordinary experience for me to start a blog. In this blog you will find the things that I experienced in my life and thought them to be important. I like to take notes about the things that are new to me, and I thought it will be good to share them with people. I hope you enjoy it, take care. :)